16 Aralık 2011 Cuma

Tarttığın sadece ‘dara’(*)

“Senin için dedi ki”cilere hiç tahammülüm kalmamış benim artık, bu bir!

Kıskançlara...

Kötücüllere...

Bilmişlere...

Baskıcılara...

Her duruma onay vermeye kendini yetkili hissedenlere...

Parasıyla puluyla sosyal konum edinip, kaybetmemek için hayatını diken üstünde yaşayanlara...

Bir başkasının lafıyla gaza gelip çevresine tavır alanlara...

Tanıdığı ya da tanımadığı insanları kolayca yargılayıverenlere... Bir kendisini akıllı zannedip karşısındaki herkesi on bin dolambaçlı yolun yalanıyla idare ettiğini düşünenlere...

Tapındıkları varsıllığın kölesi olanlara...

Sayarım da sayarım daha...

Ama en çok bana güven vermeyenlere sabrım bitmiş...

Onlar adına utanıp da yalanını yüzleyemediklerime...

Benden bir şey sakladığını hissettiğim halde, soramadığım ve onların hâlâ hiçbir şey yokmuş gibi yapmaya devam etmelerine...

***




Başkalarının değerlerine göre kalıplara dökülmekten usanıyor insan... Hadi içtenlikle bir şey söyleyeyim size... En tamamlanmış olduğunu iddia eden insanları bile gözlerken onların kalıpları adına da sıkıntı basıyor içimi...



Endişe ve şüpheyle yaşamaktansa yalnız ve huzurlu kalmayı tercih ederim... Siz bıkmadınız mı sizi kendi terazisinde “et-kemik” durmaksızın tartanlardan? “Tarttığın sadece ‘dara,’ içindeki ağırlıktan haberin var mı” demek isterim onlara...

(*) Dara: Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin sadece kabının ağırlığı.